Niccolo Machiavelli kimdir

Ad Soyad: Niccolo Machiavelli Doğum Tarihi: 03 Mayıs 1469 Nereli: İtalya Meslekler: , Ölüm Tarihi: 21 Haziran 1527

Niccolo Machiavelli kimdir, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerindendir. Tarih ve politika biliminin kurucusu sayılan Floransalı düşünür, devlet adamı, askeri stratejist, şair, oyun yazarıdır.

Niccolo Machiavelli, 3 Mayıs 1469 tarihinde Floransa, İtalya‘da bir hukukçunun üçüncü çocuğu olarak doğmuştur. Ailesi, Floransa’nın 13. yüzyıldan başlayarak bazen önemli devlet görevlerine de gelen en zengin ve seçkin aileleri arasında sayılıyordu. Ailesi zaman içinde soyluluktan burjuvalığa düşmüştü. Babası Bernardo orta hâlli bir avukattı. Babası ailenin en yoksul üyelerinden biriydi. Borçlarını ödeyemez duruma düştüğü için kamu görevlerinden yasaklanmıştı ve mesleğini gizlice sürdürüyordu. Niccolo’nun yeteneğine uygun bir eğitim görmemesinin nedeni büyük olasılıkla bu yoksulluktu. Ancak yine de klasik Latin ve Yunan edebiyatını öğrendiği bilinmektedir.

Floransa toprakları 1494 yılında Fransa Kralı VIII. Charles tarafından işgal edildiğinde, şehri yöneten Lorenzo de Medici‘den sonra Medici ailesi de kentten sürüldü. Bunun ardından Savonarola adlı bir rahip yönetimi ele aldı ve 4 yıl boyunca teokrasi temelli bir yönetim tesis etti. Fakat 4 yıl sonra burjuvalar, Savonarola’yı devirerek yeniden demokratik bir rejim kurdu. Bu yeni yönetime “Onlar Kurulu” adı verilen bir kurul liderlik etmeye başladı. Niccolo Machiavelli, işte bu kurulun sekreterliğine 15 Haziran 1498 tarihinde atandığında 29 yaşında idi. 1512 yılına kadar 14 yıl bu görevde kaldı.

Temmuz 1500 yılında Niccolo Machiavelli diplomatik görevle Fransa‘ya gitti. 1504 yılında ikinci defa diplomatik görevle Fransa’ya gitti. 1506 yılında Floransa cumhuriyetinin verdiği bir diplomatik görevle Papa ile görüşmeye gitti.

1512 yılında yapılan Ravenna Savaşı’nda İspanyollar, Floransa’yı işgal ederek Medici hanedanını yeniden yönetime getirdi. Dolayısıyla Niccolo Machiavelli’nin sekreterliği de sona erdi. Niccolo Machiavelli, görevine son verilmesinin üstüne bir de ağır bir para cezasına çarptırıldı ve 1 yıl boyunca Floransa’yı terk etmesi yasaklandı.

1513 yılında, Medici ailesine düzenlenen bir komploya adı karışan Niccolo Machiavelli, 3 ay hapis cezası aldı ve işkence gördü. Ardından serbest bırakıldı ancak işsiz kaldı. Bunun üzerine Floransa‘ya birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Santa Andrea kasabasında bir çiftliğe yerleşti. Yoksulluk içinde 5 çocuğunu burada büyüttü. Eserlerinin çoğunu da yine burada yazdı.

Niccolo Machiavelli, Santa Andrea kasabasında bir çiftlikte yaşarken 1513 yılında başlayıp 6 yılda tamamladığı İl Principe (Prens) adlı kitap ölümünden sonra 1932 yılında yayımlanabildi. Bu başyapıtında siyasette devlet çıkarlarının belirleyici olması gerektiğini savunmuş ve bu yaklaşımıyla gerçekçi siyaset kuramının öncüleri arasında sayılmıştır.

1518 yılında farklı bir alana el atarak La Mandragola adlı bir satirik komediyi yazdı. Bu oyunlar 2 yıl içinde sahnelendi.

23 Eylül 1513 tarihinde yeniden Floransa’nın yönetimine Medici ailesinden Kardinal Giulio de Medici geçince Niccolo Machiavelli, kardinalle ve Medici ailesiyle ilişkilerini güçlendirir ve onların himayesine girer. Bu sayede 1521 yılında Savaş Sanatı adlı kitabını yayımlama imkânı bulur. Giulio de Medici, Machiavelli’yi sadece himayesine almakla kalmaz, ona anayasa taslağı hazırlama ve Floransa tarihini yazma görevi verir. Kasım 1520’de Floransa cumhuriyetinin resmi tarihçisi olarak görevlendirildi.

Kardinal Giulio de Medici, 19 Kasım 1523 tarihinde Papa seçilir ve VII. Clemens ismini aldı. Machiavelli, resmi Floransa tarihi Istorie Fiorentine üzerindeki çalışmasının hızla tamamlayarak Haziran 1525’te yapıtı sekiz kitap halinde papaya sundu.

Machiavelli Nisan 1526’da istihkâmları denetlemek için oluşturulan beş kişilik kurula sekreter seçildi. Daha sonra papanın Kutsal Roma-Germen imparatoru V. Karl’a (Şarlken) karşı oluşturduğu ittifakta, ordusuyla birlikte papanın naibi Francesco Guicciardini’ye katıldı.

Yeni Papa’nın tutarsız dış politikası sebebiyle Kutsal-Roma İmparatoru Şarlken, 1527 Mayıs’ında Floransa’ya savaş açar ve şehri işgal eder. Böylelikle Floransa’daki Medici iktidarı bir kez daha sona erer.

Medicilerin yıkılmasının ardından burjuvalar yeni bir demokratik rejim kurar. Yeni yöneticiler, Medicilere yakın olan kimseye güvenmez ve hepsini devlet kurumlarından uzaklaştırır. Böylece diğer insanlarla beraber Niccolo Machiavelli de işsiz kalır. Kendisine güvenilmediği için hayal kırıklığına uğrayan Machiavelli, aniden hastalandı ve öldü.

Niccolo Machiavelli, 21 Haziran 1527 tarihinde Floransa, İtalya‘da 58 yaşında ölmüştür. Santa Croce Bazilikası’na defnedilmiştir.

Tüm yaşamı boyunca İtalya’nın birliği, ideali için mücadele verdi.

“Makyavelizm” terimi bir düşünce sisteminden çok “amaç için her yolu mübah gören” politikacının tutumunu anlatan suçlayıcı bir sıfat haline geldi. Yine de Denis Diderot, Jean Jacques Rousseau, Johann Gottlieb Fichte ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel gibi büyük düşünürler Machiavelli düşüncesinin olumlu yönünü açığa çıkarmaya çalıştılar. Georg Wilhelm Friedrich Hegel‘e göre “Machiavelli’nin gayesi, yani İtalya’nın bir devlet mertebesine çıkarılması, bu yazarın eserinde tiranlığın haklı gösterilmesinden ve muhteris bir despot için imal edilmiş altın yıldızlı bir aynadan başka bir şey görmeyen bütün görme özürlülerce anlaşılamadan kalmıştır.” Hegel O’nun yöntemini şöyle özetler: “Кangren olmuş uzuvlar lavanta suyuyla iyileştirilemez.” İtalyan komünist filozof Antonio Gramsci ise O’nu “erken gelmiş Jakoben” olarak tanımlar.

Niccolo Machiavelli, siyasal düşünüşün laikleştirilmesi ve bilimselleştirilmesi gerektiğini savunurdu. Ancak, her ne kadar kiliseye karşı olan Machiavelli, laikliği savunmuş biri olsa da hükümdarın gerektiği zaman dini de alet olarak kullanması gerektiğini belirtmiştir.

Niccolo Machiavelli, Prens adlı kitabında bir hükümdarda olması gereken özellikleri ve saltanatın güçlendirilmesi için yapılması gerekenleri anlatmıştır. Niccolo Machiavelli’nin bu düşünceleri daha sonra “Makyavelizm” akımına dönmüştür. “Machiavelli Prens’te bir hükümdarda olması gerekenin kararlılık olduğunu ve saltanatını kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini savunmuştur. Hükümdarın yönetim biçimini sevmek üzerine değil korku salmak üzerine kurması gerektiğini belirtmiştir. Yine de kendisinden nefret ettirmemesini öğütlemiştir. İdeal liderin özelliklerini şu şekilde tanımlamıştır:
Özellikle Antik Roma’dan büyük liderleri kendine örnek almak.
Halka, halkın yaşam kalitesini yükseltmek için hükümetin ne kadar gerekli olduğunu göstermek.
Savaş sanatına hakim olmak.
Var olan acımasızlığın ve ahlaksızlığın gücü ve dengeyi koruyabilmek için gerekli olabileceğini göstermek.
Kaba ve ahlaksız sanılmamak için dindar görünmeye çalışmak. (Niccolo Machiavelli, İspanya kralı Ferdinand’ın İtalya’ya dini bahane ederek saldırmasını över.)
Gerektiği yerde öğüt ve tavsiye dinleyecek kadar erdemli olmak.”

Kitapları :
1503 – Chiana Vadisi’nin ayaklanan uyruğuyla başa çıkmanın yolu
1508 – Ritracto delle cose della Magna (Almanya’da dönen işlerin portresi)
1510 – Ritratti delle cose di Francia (Fransa’da dönen işlerin portresi)
1513 – Titus Livius’un İlk On Yılı Üzerine Söylev
1513 – II Principe (Hükümdar) (1513 yılında yazdı ancak, ölümünden sonra 1532 yılında yayımlandı)
1518 – La Mandragola
1518 – Adamotu
1520 – Luccalı Castruccio Castracani’nin Yaşamı
1520 – Discorso sopra il riformare lo stato di Firenze (Floransa reformu üzerine söylev)
1520 – Sommario delle cose della citta di Lucca (Lucca şehrinde olanların bir özeti)
1521 – Savaş Sanatı
1522 – Komplolar ve Karşı Komplolar Tarihi
1525 – Florentine Histories (Floransa Tarihi)
La Mandragola (Adamotu)
Altın Eşek
Başdiyakoz Belfagor

Niccolo Machiavelli’nin görüşleri :
Görüşün Adı =Virtu ve Fortuna (Yetenek ve Şans)
Niccolo Machiavelli “Virtu”nun önemine dikkat çeker. Virtu; insanların kendi kararları doğrultusunda harekete geçirebilecekleri güç, kuvvet veya şahsi meziyetleridir. Ona göre şansla başa gelmiş bir insan eğer virtusu yoksa başta kalamaz. Virtu hükümdarlığın ön şartlarından birisidir.

Ordu
Niccolo Machiavelli’ye göre ordu virtunun önemli bir parçasıdır. Ordusu ve yasaları sağlam olan bir devlet ayakta kalabilir. Fakat güçlü bir ordu olmadan yasalar da tek başına birer hiçtir.

Halk ve Seçkinler
Niccolo Machiavelli’nin en çok tartışılan görüşü budur. Machiavelli, iyi bir hükümdarlık için halkın kandırılabileceğini savunur.

İnsan Doğası

Niccolo Machiavelli, insanın özünde kötülük bulunduğunu düşünür. Bu kötülük yine bizzat insanın kendinden kaynaklanır. Özellikle insanlarda görülen ‘elde etme’ arzusu, bu kötülüğün en çok yansıdığı davranıştır. Ona göre insan, her şeye sahip olmak ister ve bu arzusunun sınırı yoktur. Ancak insanın hem ömrü, hem de maddî imkânları sınırlıdır. Dolayısıyla bir insanın her şeyi elde etmesi asla mümkün değildir. O hâlde bireyin, elde edemeyeceği şeylerin peşinden koşması da yanlış bir eylemdir. İktidar mücadelesi veren tüm siyasal aktörler, Machiavelli’ye göre kuşku içinde hareket eder. Her insanın özünde kötülük bulunduğu için, siyasetçiler hiç kimseye güvenmemelidir. Böylece tüm siyasetçiler hem etraflarına güvenmezler, hem de etraflarındaki kişiler için güvenilmez bireylere dönüşürler. Ancak yetenekli siyasetçiler, bu kuşku ve güvenilmezlik hâlini saklamaya çalışır. Ancak eninde sonunda güvenilmezliğini ortaya çıkartır.

Din
Niccolo Machiavelli, iyi bir iktidarın dini kullanması gerektiğini savunur. İnsanlar dini sorgulamazlar ve din insanları bir araya getirir. Bu nedenle dini kullanan iktidara halkın itaati artar. Machiavelli’ye göre kilise devlete bağlı hale getirilmelidir.

“Adalet daima güçlüden yanadır.”
“İnsanlara ya iyi davranınız ya da onları ayaklarınızın altında eziniz. Çünkü az incindiklerinde intikam peşine düşebilirler, daha fazlasındaysa bunu akıllarına bile getiremezler.”

“Eğer bir adama zarar verilecekse bu öyle şiddetli yapılmalıdır ki, sonradan intikamından korkmak gerekmesin.”

“Amaca giden her yol mubahtır.”

Niccolo Machiavelli sözleri :
– İnsan yığınları büyük hırsıza kızmaz. Özlemi odur. İnsan yığınları yalancıya kızmaz. Kendisi de yalancıdır da ondan. İnsan yığınları yoksula kızar. “Aptallığından” der.
“Yığın”, “toplum” değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder.
Toplum, bireylerden oluşur, sorgular, örgütlenir.
Kitlenize bakın, anlarsınız.
Yığın mıdır, toplum mudur?
Kararınızı ona göre verin.

– Yapılan iyiliklerin eski kötülükleri unutturduğuna inanan biri kendisini aldatmış olur.
– İnsanlar zorunluluktan dolayı iyi olmak zorunda kalmadıkları sürece kötüdürler.
– Hükümdar halkı öyle korkutmalıdır ki, sevilmese bile nefret de uyandırmasın. Halkın malına ve ırzına dokunulmazsa bu da sağlanabilir. Gerektiğinde sebepleri açıkça belirtilerek birinin kanına girilebilir. Ancak özellikle kimsenin malına dokunmamak gerekir. Çünkü insanlar babalarının kaybını unuturlar da mallarının kaybını unutamazlar.
– Ahlak insanla hayvanı birbirinden ayırır, siyaset birleştirir.
– Her hatamın arkasından sonumun geldiğini düşünürüm. Ancak rakiplerim hatanın büyüklüğü karşısında şaşırıyor, her hatamda keramet arıyorlardı. Böyle böyle ünlü oldum.
– İnsanlar öylesine saf ve zayıftırlar ki aldatmak isteyen, dilediği kadar ahmağı kolayca bulur.
– İnsanlar genel olarak kötüdürler, bu nedenle de her türlü kötülüğü hak ederler.
– Kendi düşen adam bırak düşsün. Eğer bir başkası tarafından itilmişse işte o zaman onu tut.
– Genel olarak insanlara ve sözlerine güvenilmez, çünkü insanlar size verdikleri sözü tutmayacak sefil yaratıklardır, sizin de onlara verdiğiniz sözü tutmanız gerekmez.
– Kaçman gerektiğinde kaç, cesur olman gerektiğinde cesur ol, her şeyi kendin için yapıyorsun.
– Korkulmak sevilmekten iyidir. Sevgiyi ayakta tutan şey, şükran hissidir. Ancak insanlar fazlasıyla bencil olduklarından, kendi işlerine geldiği noktada bu şükran hissini bir kenara bırakıp çekip gidebilirler. Oysa korkuyu ayakta tutan, cezalandırılma olasılığıdır ki bu olasılık her zaman daha etkilidir.
– Asıl dikkate alınması gereken şu: insanlar kazanılmalı, ya da kökleri kazınmalıdır; ağırlıksız baskılara karşı öç almaya kalkışır, ağır baskılara karşı koyamazlar. Bir insana baskı uygulandığında, öyle bir yol izlenmeli ki, öc almayı düşünmeye fırsat bulmasın.
– İnsanlar size karşı suç işledikleri ve kötülük yaptıkları zaman, sizin onlara vereceğiniz yanıt, onların size yaptığından bin beter olabilir ve olmalıdır.
– İnsan istedi mi, pişman olmaya daima zaman bulur.
– Ben cennete değil cehenneme gitmek istiyorum; çünkü cehennemde papalar, krallar ve prenslerle beraber olurum, oysa cennette sadece dilenciler, kesişler ve havariler var.
– Düşmanınıza saldırabilirsiniz; doğru mu yanlış mı yaptığınızı düşünmeniz gerekmez, er ya da geç yargı(c)larınız sizi haklı çıkarmak için en iyi gerekçeleri bulacaktır nasıl olsa.
– Adalet daima güçlüden yanadır.
– Bana göre, sadece kendi gücüne dayanıp insan ve para gücüyle iyi bir ordu kurup gelebilecek her türlü saldırıya yanıt verebilen hükümdar, tam hükümdardır.
– Bir cumhuriyette en tehlikeli şey eskiden kaldırılan yasanın tekrar yürürlüğe konmasıdır.
– Bir hükümdar gaddar, zalim, cimri ve yalan söylüyor olabilir fakat aynı zamanda bunları yaparken insanlara merhametli, cömert ve sözünün eriymiş gibi görünmelidir ve iktidar daima kötü yanlarını başkalarına yıkmalı iyi olanları kendisine ait gibi göstermelidir.
– Darbe bir ülkede yönetimin iyi işlemediğinin göstergesidir. Ordusu ne kadar güçlü olursa olsun iyi yönetilemeyen devlet yok olmaya mahkumdur. Çünkü ordu sadece dıştan gelen saldırılara karşı çözüm üretebilir. Ne olursa olsun darbeye karşı çözüm olamaz çünkü darbe yönetimin iyi işlemediğinin yani içten gelen bir tehlikenin ürünüdür.
– Doğada hep iki çizgi var olmuştur. Biri zirve, diğeri diptir. Zirveye çıkanlar daha fazla yükselemeyecekleri için düşerler, diptekiler ise daha fazla aşağı düşemeyecekleri için yükselirler. İşte doğada iyiden kötüye, kötüden iyiye bir gidiş vardır.
– Halklar doğaları itibariyle kararsızdırlar ve onları bir şeye inandırmak kolay olsa bile, bu inanca kuvvetle sarılmalarını sağlamak zordur: dolayısıyla, işler o şekilde düzenlenmelidir ki, artık inanmaz oldukları zaman zorla inandırılabilsinler.
– Savaş kaçınılmazdır sadece erteleyebilirsiniz ancak oda sizin değil düşmanlarınızın yararına olur. Romalılar savaştan asla kaçmamışlardır. Çünkü biliyorlardı ki Yunanlarla Yunanistan’da savaşmazlarsa İtalya’da savaşacaklardı.
– Türk hükümdarlığının ele geçirilmesinin çok güç, fakat bir kez ele geçirilirse onu elde tutmanın ise çok kolay olduğu görülür.

İlgili Makaleler

Niccolo Machiavelli hakkında ziyaretçi yorumları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu