Mehmet Kemal Pilavoğlu kimdir

Ad Soyad: Mehmet Kemal Pilavoğlu Doğum Tarihi: 1096 Nereli: Ankara Meslekler: Ölüm Tarihi: 02 Ocak 1977

Mehmet Kemal Pilavoğlu kimdir, 1782 yılında Ahmed Ticani tarafından kurulan Ticanî Tarikatını 1930 yılında Türkiye’de de kurulmasını sağlayan kişi Mehmet Kemal Pilavoğlu’dur.

Mehmet Kemal Pilavoğlu, 1906 yılında Ankara‘da ailesinin tek çocuğu olarak doğmuştur. Zengin bir aileden gelen Pilavoğlular kazan kazan pilav pişirip ihtiyaç sahiplerine dağıttıkları için Pilavoğlu ismini aldı. Mehmet Kemal Pilavoğlu, İlk, orta ve lise tahsilini de Ankara’da tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıfındayken, 1926 yılında Beyrut‘tan İstanbul’a gelen Medine’li Abdulkadir Medenî ile tanışıyor. Görüşme sırasında milletime nasıl faydalı olabilirim diye soran Pilavoğlu’na, bu zat; Peygamberimizin hizmet esaslarına uy, Allah’tan kork, bütün varlığınla işine sarıl, bol bol salavat getir. İyi olacak inşaallah” diyor.

Mehmet ukuk Fakültesi son sınıftayken öğrenimini yarım bırakıyor ve bu tarikat üzerine hizmet etmeye başlıyor. Tefsir, hadis, siyer, fıkıh üzerine kendini geliştiriyor. Osmanlıca ve Türkçe eserler üzerine yazıyor. Sohbetler düzenliyor. Sohbetine katılanlarla dostluk halkası kuruyor.

25 yaşındayken gördüğü bir rüya hayatının dönüm noktası oluyor. Bir gün rüyasında Peygamber efendimizi kendisinin de içinde bulunduğu bir cemaatle namaz kılarken görüyor. Peygamber efendimiz namazdan sonra dönüp Pilavoğlu’na bir zatı tavsiye ediyor. Aynı yıl içerisinde Arif Hikmet Kütüphanesi’nin Medineli Müdürü’yle İstanbul ziyaretinde karşılaşınca, peygamberin tavsiye ettiği şahsın kendisi olduğunu fark ediyor.

Mehmet Kemal Pilavoğlu, 1940’lardan itibaren, doğup büyüdüğü yer olan Ankara ve çevresinde mürit toplayarak tarikat faaliyetlerine hız vermeye başladı. Faaliyetini yoğunlaştırdığı belli başlı merkezlerden biri Ankara‘nın Çubuk ilçesi, bir diğeri ise Çankırı‘nın Şabanözü ilçesiydi. Türkiye’nin çeşitli beldelerinden gelen insanlar etrafında toplanmaya sohbetlerinde bulunmaya talebesi ve müridi olmak için topluluğa katılıyorlardı.

Ticaniler ismini 1942 yılında Pilavoğlu’nun müridlerinden Sadık Çakırtepe, Türkçe ezan okunduğu yıllarda Ulus’taki Zincirli Camiiden okuduğu Arapça ezanla duyurdu. Olay Çakırtepe’nin tutuklanmasıyla kapandı. Ticanilerin bir diğer önemli girişimi, yine Pilavoğlu’nun müritlerinden Yusuf Özcan Hacı Bayram Camii’nde hocanın devlete itaati ve vatana bağlılığı anlatırken, kalkıp Arapça ezan okuması oldu.

Mehmet Kemal Pilavoğlu’na göre “heykel puttur”, “laiklik dinsizliktir”, “Hilafeti kaldıran Atatürk mel’undur”, “Türkçe ezan küfürdür”

Mehmet Kemal Pilavoğlu’nun bilgisi ve isteği dışında Ticanilere bağlı bazı müritlerin Atatürk büstlerine saldırması olayları sonrası, Celal Bayar‘ın çıkardığı Atatürk‘ü Koruma Kanunu ile Laiklikle devletin düzeniyle alakalı 163’üncü Madde genişletildi, cezalar artırıldı.

1942 yılında okudukları Arapça ezanla adını duyuran Ticaniler, 1943 yılında basıldı. Şeyhleri Mehmet Kemal Pilavoğlu ve 24 müridi tutuklanıp cezaevine konuldu. Suç unsuru olarak ele geçirilen materyaller, 500’lük iki tespih, 23 maddelik esasat ele geçirildi. Esasatte, sabah ve akşam 2 defa 100 estağfurullah, 100 la ilahe illallah, 100 salavat söylenip, 1000 veya 1600 kez toplu halde La ilahe illallah veya ‘Allah’ denileceği gibi ibareler yer alıyordu.

Mehmet Kemal Pilavoğlu, ifadesinde, “Peygamber ahlakı yolumuz, Kuranı Kerim düsturumuz, her şeyi ondan alır ona göre hareket ederiz. Siyasi bir gayemiz yoktur. Hakkımızda ne kadar ceza verilirse, inancımızdan vazgeçmeyiz,” demiştir. Mehmet Kemal Pilavoğlu‘nun deli olup olmadığının anlaşılması için üç hafta akıl hastanesinde kontrollerden geçirildi. Akıl sağlığının yerinde olduğu tespit edilip, tekrar cezaevine gönderildi.

Mehmet Kemal Pilavoğlu ve 74 Ticani müridine 1952 yılında çeşitli cezalar verildi. Pilavoğlu’da 10 yıl hapis, 10 yıl sürgün cezalarına çarptırıldı. Sürgün cezası 5 yıl Bozca ada ve 5 yıl İmroz olarak belirlendi. Ulucanlar Cezaevi’ne konulan Pilavoğlu, afla yaklaşık 7 yıl sonra serbest kaldı. Hapishaneden çıktıktan 3 gün sonra sürgün için Bozcaada’ya gönderildi.

1958-1974 tarihleri arasında Bozcaada‘da sürgün yaşadı. Bozcaada’da müritleri kendisini yalnız bırakmamış devamlı olarak ziyaret edilmiştir. Bugün mevcut olan eserlerinin birçoğu adada kaldığı yıllarda yazmıştır.

Adada çok hizmetleri olmuştur yol yaptırmış, çeşmeler yaptırmış, camileri tamir ettirmiştir. Modern ekmek fırını yaptırarak düzenli ekmek imal ettirmiş, bağ ve bahçeler satın alarak burada ada halkı için sebze, meyveler yetiştirmiş, modern ahırlar kurarak hayvancılık yapmış süt, yoğurt vs. ihtiyaçlarını temin etmiştir. Ada ekonomisini ve dolayısıyla Ada halkını etkisi altına almayı kısa sürede başarmıştır. Fırın, kasap, pastane, vs. Pilavoğlu’nun eline geçmiş, şarap üretimini engellemek için “Şarap üretmek günahtır, üzümlerini şarapçılara verenler cehennemde cayır cayır yanar” diyerek onları pekmez yapımına yönlendirmiş ve bu işten iyi para kazanmıştır. Pilavoğlu, adayı terk eden Rumların bağlarını teker teker satın alarak pekmezcilikten servet edindi.

1974 yılında Bozcaada’dan Ankara‘ya döndü.

Karısının ihbarı üzerine Bozcaada’daki evinin üst katında üç oğlan çocuğuyla basılmış ve “elle fiili livata” suçuyla yargılanmış, Bursa cezaevinde 6 ay yatmıştır. Olaydan birkaç ay sonra 1977’de ölmüştür.

Mehmet Kemal Pilavoğlu, 2 Ocak 1977 tarihinde 71 yaşında Ankara‘da Hamamönü’ndeki tarihi evinde öldü.

Mehmet Kemal Pilavoğlu, evli ve 2 kızı, bir oğlu vardı.

1782 yılında Ahmed Ticani tarafından kurulan Ticanî Tarikatı; 1926 yılında Beyrut‘tan İstanbul’a gelen Medineli Abdülkadir adlı birisinin öncülüğünde 1930 yılında gizli olarak Mehmet Kemal Pilavoğlu ile birlikte Türkiye‘de de kuruldu. Mehmet Kemal Pilavoğlu’nun yönetiminde olan tarikat 1949 yılından sonra hızla etkinliğini arttırdı.

Heykel, resim, müzik, oyun gibi sanatçılara karşı çıkan ve Allah, peygamber ve din büyüklerini övmeyen şiirleri suçlayan Ticanilik’e göre laiklik dinden sapmadır, faiz haramdır ve tatil günü Cuma olmalıdır.

İlk kitabını 1949 yılında bastırdıktan sonra 1974 yılına kadar kitaplarının sayısı 200 adede ulaştı. 1967-1968 yıllarında Ankara’da yayına başlayan ve 1974 yılına kadar devam “İlahi ışık” adı altında 15 günde bir çıkan gazetenin yazılarının birçoğunu Mehmet Kemal Pilavoğlu yazdı.

Kitapları :
1949 – Din Rehberi.

İlgili Makaleler

Mehmet Kemal Pilavoğlu hakkında ziyaretçi yorumları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu